Sivas Katliamı davası zaman aşımı nedeniyle reddedilecek mi?
2 Temmuz 1993’te Sivas’ta 35 kişinin yakılarak öldürüldüğü Madımak Katliamı’na ilişkin son dava, firari sanıklar Murat Sonkur, Murat Karataş ve Eren Ceylan hakkında Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Hakkında kırmızı bülten çıkarılan 3 firari sanığın yurt dışında yaşadığı varsayılıyor. Ancak firari sanıklar yıllarca yakalanamadı. 2 Temmuz 2023 tarihindeki Sivas Katliamı’nın üzerinden 30 yıl geçti.
Mahkeme gündemi, zamanaşımı
Davanın bir sonraki duruşması bugün yapılacak. Bu duruşmada mahkemenin 30 yıllık zaman aşımı nedeniyle davayı reddedip reddedmeyeceği belli olacak. Ancak davadaki müştekilerin avukatlarının, savcının olası zamanaşımı görüşüne karşı süre talebinde bulunacağı öğrenildi.
Mahkeme zaman aşımı olduğuna karar verirse, Sivas Katliamı’na ilişkin devam eden son dava da kapanacak. Anayasa Mahkemesi (AYM), daha önce Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği zaman aşımı kararına karşı yapılan bireysel başvuruyu 2014 yılından bu yana gündemine almıyor.
Avukat Sarıhan: İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımı yoktur
Sivas katliamı davasını başından beri takip eden avukat Şenal Sarıhan, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmadığını kaydetti. İnsanlığa karşı suç kavramının Türk hukuk sistemine 2005 yılında girdiğini hatırlatan Sarıhan, “Uluslararası sözleşmelerde de insanlığa karşı suç var. Alevi kimliğinden, inancından, niyetinden dolayı yapılmıştır. Bu tipik bir durumdur.” “Bu bir insanlık suçudur. Bu sanıkların zaman aşımından yararlanmaması gerekir” dedi.
Sivas davasında hüküm giyen sanıklardan 9’unun yurt dışında olduğunu ve cezalarının infaz edilemediğini hatırlatan Sarıhan, “Halihazırda bir avuç sanık cezaevinde. Ancak içeride kaç kişinin bulunduğunu tam olarak bilmiyoruz. Bakanlık, ” Adalet bilgi taleplerine cevap vermiyor.”
Dava sürecinde bu görüşlerini dile getirdiklerini belirten Sarıhan, mahkemenin de kendileri gibi düşünmesini istedi.
Erdoğan’ın af kararına dava açılacak
Avukat Sarıhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Sivas Katliamı tutuklusu Ahmet Turan Kılıç ve Hayrettin Gül’ün cezalarını kaldırma kararına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanının af yetkisini bizzat işlenmemiş bir hata için kullanmasının alışılmadık bir durum olduğunu belirten Sarıhan, Kılıç’ın cezasının iptali için dava açtıklarını hatırlattı. Hayrettin Gül’ün cezasının affına ilişkin belgeleri artık Adalet Bakanlığı’ndan istediklerini belirten Sarıhan, “Adli Tıp raporu ve diğer belgeleri istedik. Belgeler geldikten sonra dava açacağız. Bu adamla aynı yaştayım. Ben de yaşlı değilim. Bu hukuka uygun değil.” “Biz buna inanıyoruz” dedi.
Sivas Katliamı’nda ne oldu?
1993 yılında Sivas’ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenliği için aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu onlarca aydın ve yazar kente geldi. Ancak Sivas’ta yaşanan provokasyonların ardından kent merkezinde toplanan kalabalık, oradan Madımak Oteli’ne doğru yürüdü. Kalabalık, “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak” gibi sloganlar attı. 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin yakılması sonucu 2’si otel çalışanı, 33’ü aydın olmak üzere 35 kişi katledildi.
Sivas Katliamı’na yaklaşık 15 bin kişi katıldı. Ancak sadece 200 kişi gözaltına alındı. Katliama karışan 124 kişi hakkında dava açıldı. Uzun süren yargılamalar sonucunda 33 sanığa idam, 14 sanığa ise 15 yıla kadar hapis cezası verildi. İdam cezasının kaldırılmasıyla 33 sanığın cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildi. Bugün AKP’de siyasetçi olan pek çok kişi katliam sanıklarının avukatlığını yaptı.
Aralarında Cafer Erçakmak’ın da bulunduğu beş firari sanığın davası 2012’de zaman aşımı nedeniyle düştü. Mahkeme, müştekilerin katliamın insanlığa karşı suç olduğu yönündeki talebini kabul etmedi. Dava sırasında aranan sanıkların evlendiği, askere gittiği ve belediyede iş bulduğu ortaya çıktı.